Buhramlı mı Burhanlı mı ne skimse o günler işte..

[blog!.png]
Uzun zamandır yazmıyorum, aslında yazıyorum da buraya yazmıyorum çünkü o kadar olumlu eğlenceli şeyler yazdıktan sonra (en azından kendi adıma) şimdi sıkıcı şeyler yazmak hakikaten tırto oluyor.. Dedim ya buhramlı günler(hala burhan, buhram ikilemindeyim) diye birader sanki panikatak geçiriyor insan.. Birde kaygısız yaşayınca ve ani bir çöküş gelince çevrendeki olumsuz olan herşeyi görmeye başlıyorsun, içine kapanıyorsun stresten dolayı hastalıkların da hortluyor aman ölüp kalacağım şurada diyorsun.. Şimdi '-Neyin var?' diye soracak olursanız -ki ben sanmıyorum soracağınızı, nene zihniyetiyle '-Ayh Oyh Off nem yoh ki yavrıııım..' diye cevap veririm pek te anlatmam haliyle.. Böyle karnına ağrılar giriyor, üzülüyorsun ve o kadar gurur yumağı olmana rağmen yağlanmamış kapı menteşesi sesine benzeyen garip sesler çıkararak arada ağlıyorsun falan.. Bunu çevrendekilere bir süre farkettirmesende sonra sormaya başlıyorlar '-Lan neyin var?' diyerekten bu sorularda tuz biber ekiyor lakin pek ilgilenilmeyi sevmeyen biri olduğumdan duvar olarak karşılıyorsun soruları..

Hayır arkadaş hani şu Carte Door reklamları vardı çocukken, abla 30 yaşında hala bekar oturuyor evde ot gibi yalnız, hani menapozdaymış gibi ben onun aynısını yaşadım ama Carte Door kabının içinde halamların geçen geldiğinde yaptığı mercimek köftesini bulunca hayat bir kez daha şamarını yüzüme vurdu.. O an anladım ki hayattaki beklentim biraz lüks olan çikolatalı dondurmayken halktan biri olan günlerin vazgeçilmez yemeği mercimek köftesiymiş, belki de ilahi adalet Caner'in depresyonlarıyla gel-gitleriyle dalga geçerken bi an kendini içinde bulunca ve bu daha ciddi sorunlar içeriyorsa bu 23 yaşında çok tırto bir dönemden geçiyorsun demektir. Evet ; Ta kendisidir girmeyiniz tavsiye edilmeyendir, annelerimizin çocukken cıs dediği, kaka dediği ilaçlar gibidir şeker sandığımız tansiyon hapları gibidir.

Güncelleme: Buhran' mış be...

Benim Hayatım Müzik..

[blog!.png]

ÖNSÖZ

Evet Arkadaşlar bir yazımızda daha hepinize öncelikle merhaba demek istiyorum; Akabinde konuya giriyorum Alternatip sitesinde kız tavlamak! adlı yazımızda yerli ve kesin sonuç veren gözlemler yaptık iyi tepkiler aldık ve 26 yaşında hayattan umudunu kesmiş bakir bir arkadaşımız da kesin sonuca ulaşarak ilk birlikteliğini yaşadı bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Hatta övgüler çığ gibi büyüdü tarikat gibi olduk burada, o derece..


Neyse arkadaşlar feminen tepkilerde vardı tabii ki yer, yer bunlarıda görmezden gelemezdim. Bu yüzden yazımız kızlar için gelsin..




Bu yazımızın ana teması müzik arkadaşlar; İsimden de anlaşıldığı ve vinyette gördüğünüz üzere içerik olarak RockStar Triplerini inceleyeceğiz.. Başlıyoruz..


Giriş

Öncelikle Taksim ve Civarında bulunan barları dolayısıyla amatör grupları falan iyi bilirim.. 2005 yılı itibariyle bu çevre içerisinde bulunduğumdan az, çok fikir sahibiyim.. Bilindiği üzere gitar, bateri ve bilimum müzik aletine başlarken düşünce asla Steve Harris, Slash veya Lars Ulrich için başlanmaz. Şimdi kimse masuma yatmasın arkadaşlar o aletleri elimize alındığında hiçbiri Nothing Else Matters veya Fear Of The Dark düşünmedi aksine Merve'nin kalçaları, Gizem'in göğüsleri düşünüldü biliyoruz bunu neticede... Müzik grubu kurmakta başlangıçta en kral karı kaldırma yöntemidir ha tabi unutulmasın öncelikle ne çalındığı çok önemlidir ve grubun solist ya da elektro çalan elemanı her zaman kızları götürmüştür bu aşikar tabii ki.. Giriş olarak açıklamayı ve niyetimizi belirttik neticede biz gözlemleriz burada belirtiriz.. Elçiye zeval olmaz anasını satayım..

Gelişme

Gelişme kısmında ise gözlemlerimize devam edeceğiz.. Grup kurulmuş çıtır avı başlamıştır haliyle öncelikle kız tavlama taktiklerinden söz edelim.. Bu arkadaşlar grubun tanınmaya başladığı ve verdikleri bir takım konserlerle özgüven sahibi olurlar gayet rahat konuşurlar.. Siz rock müzik seven ve konserlere giden kızlar ise; Rahat ve Yetenekli bu arkadaşlara gayet kolayca tav olmaya meyillisinizdir bu sebep itibariyle çantada keklik olabilirsiniz..

ve.. 3 Perde de Sonuç

Step I

Oldu ki bu RockCücük ile çıkma arifesindesiniz ve konserdesiniz; Yada durun ben buna RockCücük değil de Tangöze diye hitap edeyim hah nerede kalmıştık konser.. Akor yaparken, ısınırken müzik aletini öttürürler bir takım sempatik şaklabanlıklar yaparlar evet bunu yaparlar fakat sizin gözünüz o anda kör olduğundan pek görmekte başarılı olamaz.. Konser sırasında bira vs. gibi bir takım içkiler ısmarlanır bu arkadaşa siz tarafınızdan ardından konser bitiminde birşeyler içip konuşulur akabinde beklenen olur bizim Tangöze'miz sizi dudaklarınızdan öpmek suretiyle ilişkiye start verir diyebilir miyiz?

Step II
Konser ertesi günü sözleşildiği gibi buluşulur, bu kaynaşma safhasıdır. Ortalama bir buluşma 4 saat geçtiğini varsayarsak bunun 30 dakikası sizin konuşmanız, 2 saat 30 dakikası boğazlarınıza kadar dilini sokmak suretiyle yiyişme ve kalan 1 saat ise Tangöze'mizin kendini ve grubunu övmesi akabinde popüler olan herşeye karşı olabilecek tarzda eleştirme son olarak uçuk gelecek planını anlattığı zaman dilimidir. Bu sözler arasındaki en klişe cümle ise müziği anlattığı; '-O benim hayat tarzım..' olarak kayıtlara geçer.. Ulan sanarsın pezevenk RHCP ile Dünya turnesine çıkıyor..

Step III
Bu arkadaşlar telefon ile pek konuşmayı sevmezler nedense? İnternet vasıtasıyla haberleştiği kızarkadaşını elbet stüdyo'ya davet edecektir bunu yapması çıkmaya başladıktan sonra 1 haftada gerçekleşebilecek birşeydir. Eğer olmadıysa bu anormal bir durumdur bir sonraki adıma geçemeyiz arkadaşlar zira Ender Gelişen Osasuna Atakları gibidir Tangöze'miz.. Çağrılma sebebi bellidir, dinletilecek müzik değil, yapılacak demo değil yaratılan bir ortamdır zira eve davet etmenin anlam ve önemi verdiği mesaj doğrultusunda 'Yağlı Güreş Tutmak İstiyorum' olduğundan kısa süre önce başlayan bir ilişkide ürkütür vakvakları.. Stüdyoya davet edilmeniz siz kızları pek sıkmaz haliyle ama orada içilecek bilimum vodka, cin, bira, şarap Allah ne verdiyse artık sizi rahatlattığından Tangöze'miz hedefe doğru emin adımlarla ilerleyecektir.. Bunun sonunda atılacak gol veya goller ile 3 puanı alan Tangöze FC evine mutlu dönecektir..

finito..

Yar bana bir eylence medeet!

[blog!.png]
Hala lise yıllarını yaşayan kardeşimin ÖSS ve okul ile ilgili sorununu kompoziyon olarak dile getirmesi gerekliymiş yardım isteğine sessiz kalamazdım ve ağabeylik görevimi yapmak zorundaydım, bende elimden geldiği kadar destek olayım dedim ve istek bir yazı yazdım. Bir de sizlerle paylaşayım istedim...
http://img21.imageshack.us/img21/5516/sose.png
Çok Kaygılıyım

Bir gün uyandığımda, hayatımda ciddi kaygılar taşıyabileceğimi tahmin bile edemezdim diyebilir miyim? Kesinlikle evet(!) Zira çocukken bize öğretildiği gibi, okul gerçekten bizleri hayata hazırlıyor. Öğretmenlerimizin de dediği şudur: Notlarımız hayat gibi inişli ve çıkışlı olabilir. Lakin şu an tarif edemeyeceğim mide krampları yaşıyorum Lise denen olayın son senesine geldiğimizi, bir de üstüne ÖSS illeti ile pişti olduğumuzu eklersek adeta kendimi 'Ender gelişen Osasuna Atakları' gibi hissediyorum, çabalıyorum ama orta sahayı zor geçiyorum. Zaten bin türlü zorluklarla, ite kaka geldiğimiz şu son senemizde. Hele ki bu sene, sana da söyledim ya ÖSS stresi denen mevzuuyla tüm orta öğretim hayatımda dalga geçerken sinir harbi, depresyon ve akabinde gelen aşırı asosyallik-sosyallik arası dengesizlik inanılmaz. Bugün birkaç dersten kaldığımı ve yazın bu sınavlara girmek için Temmuz sıcağında asfaltta yumurta pişerken çalışacak olmanın verdiği şimdiden terleme hissi mi dersin yoksa ÖSS'yi kazanıp (-ki tüm gücümü ÖSS'ye vermeyi düşünüyorum bu arada) eğer o yaz ortasında gireceğim sınavları veremeyerek diplomayı alamayacağını bilmenin verdiği stres mi dersin. Hayır, bu kadar olumsuzluğun arasında Polyannacılık da oynayamıyorsun ki arkadaşım! O kadar 'Halledersin'in ardından bir tane daha kırık öğrenince tünelin sonundaki ışığı gördüğünü düşünürken o ışığın yalnızca ikinci tünele giriş olduğunun farkına varmak. Ağır arabesk yaşıyorum hakikaten.

Ama ilk kez böyle hissediyorum, bunun ağırlığı da omuzlarıma biniyor. Çözmem gereken onca test var, biliyorsun. Yahu çözemiyorum, ek olarak kendime şu soruyu da sormadan edemiyorum. “ÖSS'yi kazansam bile belki de yetmeyecek.” Tut ki kazandım bundan sonra bir basamak daha var, kurtarma sınavı psikolojisi. Hayır arkadaşım, düşünmek istemiyorum tabi ki ama bu insanın elinde olan bir şey değil mümkün değil! Biraz yatarsam rahatlayacağımı düşünerek kafamı yastığa koymayı dahi denedim, aklıma gelenler hakikaten korkunç! Alfred Hitchcock kafası yaşıyorum desem yeridir.

Açıkcası kimseye de kızamıyorum ki kendimden başka aslında. Belki de ÖSS'ye fazla yüklendim ve okulu unuttum, ancak ne planlarda bu vardı, ne de ben böyle istedim. Oysa son sınavlara da çok çalışmıştım, ama olmadı işte. Son virajda lastik patladı ve depoda çok az benzin kaldı. Benzinliğe dönecek ne vakit var ne de yakıt. Eee? Bundan sonra yola eşeklerle mi devam edeceğiz peki? Çok kaygı duyuyorum hakikaten, tam başaracağıma ve alnımın akıyla bu işin içinden çıkacağıma inanmaya başlamışken kafamda ufak soru işaretleri kurtçuklara dönüştü ve beynimi kemirmeye başladılar, biri cevap versin lütfen.

Ya başaramazsam?

Seks Satar, Cif Temizler! (Reklam)

[blog!.png]Üstüne tıklayarak, büyük halini görebilirsiniz..

Caner Akman Olmak..

Caner Akman olmak; Düzensiz yaşamaktır, BİM'den alınan dost süt gibidir ucuz ama idare ederdir.

Caner Akman olmak; Sabahları kahvaltı etmeden WOW oynamak, öğlen kıllı göbeğini kaşıyarak uyumak akşama ise sevdiceğinin MSN'inden erkekleri silmektir.

Üstelik bunu hiç sıkılmadan 1 Ay boyunca yapabilmektir, Caner Akman olmak.

Caner Akman olmak; Depresyona girdiğinde acaba merak ediyorlar mı beni dememektir üstelik bunun kaygısını hiç taşımamaktır.

Caner Akman olmak; İnterneti kesildiğinde hayata küsmemektir kendini Rus Edebiyatına vermek tekrar connect dediğinde daha kültürlü olarak geri dönmektir, kişisel gelişimin ta kendisidir.

Caner Akman olmak; Yılbaşına yalnız girmektir öpeceğin bir sevgilin olmamasıdır üstelik bunu yaparken hayata karşı 'Eyvallah' diyerek ayakta kalabilmektir.

Caner Akman olmak; 17 yaşındayken 25 yaşındaki adam tarafından Ağabey saygısı görmektir, daha reşit olmadan 35 yaşında gözükmektir.

Caner Akman olmak; Sevdiceği kendinden bile saklamaktır üstü kapalı ve gizli saklı ilişkiler yaşamaktır tıpki eskilerdeki gibi mahalleye gelindiğinde sevdiceğinin elini bırakmak zorunda olmak gibidir Caner Akman olmak.

Caner Akman olmak; Adının NARO gibi, Bel Fıtığı 0535.... gibi duvarlara yazıldığını bilmektir, KÜLT olmaktır.

Caner Akman olmak; soyadınızla hitap edilmesidir, toplumda saygınlık kazanmak ve adınıza besteler, tezahüratlar yapılmasıdır.

Caner Akman olmak; içinizdeki yalnızlıktır.

Sevgiler Caner Akman ve onun gibi olanlara..

Vurun Türkçe'ye..(alıntıdır)


Aslına bakarsanız ben pek sevmem böyle Blog içinde paylaşılan video şeylerini ama bence bu biraz yararlı ve komik gözüküyor..

Kaynak; uyanturk.org

Rome: Baran Total War

[blog!.png]
ÖN UYARI:
Öncelikle genel üslub taşıyan bir yazı değildir bunu belirtmek isterim..

Baran senin için endişeleniyoruz bunu söylemeden geçemiyeceğim.. Öncelikle bana söyler misin lütfen; Arkadaşım sen hiç afro Nazi gördün mü?.. Allah seni Alman yaratmamış ki niye olmaya çalışıyorsun, hem elindeki katanayla(kör o bi kere kimi sikiyorsun?) mouse' a tıklamak suretiyle savaşan köydeki nenelerimizin sofranın altına serdiği 'SOFRABEZİ' ile fotoğraf çektiren tarih sahnesinde kac tane Roma generali var onu da bana izah eder misin lütfen? Tamam(!) biz seni sevdik ve kabullendik ama 'Ben tanrıyım, yarı tanrıyım!' diyerek mısır firavununa meydan okumanı anlayamıyoruz biz ulan! Ayrıca yarı tanrı ne demek gözünü seveyim ya?

Tamam, bir insan oyunları zevk almak dışında büyük bir tutkuyla yaşayarak oynar fakat sende biliyorsundur ki yaşayarak oynanacak oyun Rome: Total War değil aksine FRP(Fantasy Role Playing) değil mi, lütfen ama sen iste ne bileyim katılırız biz sana ya yeri gelince.. Bir de US ARMY 'e katılacağım diye tutturdun tam afroamerikan oldun. Valahi artık Baran'cım birisinin sana bunları söylemesi gerekiyordu fakat cesaret edemedik üzülürsün diyerekten o derece altın kalpliyiz ha? Evladım geri dön artık Joker' in önünde senin timin ve geri kalanları olarak bekliyoruz an itibariyle..


Dipnot: Auch sagen, es ist, die aus dem deutschen satz ich kenne Wolsvagen anzeigen.

Rüyada bi yere kadar..

Baya içmiştim üstüme afiyet bu dönemlerde biraz melankoli var sebebi malum ama dedeniz ve babanız alkol dönemini en yoğun şekilde yaşamışsa genlerinize işliyor sanırsam.. Herneyse benimde öyle al yanaklı bir akşamımdan sonra uyudum normal bir insanın zaman, zaman gördüğü gibi rüyalar gördüm de ne göreyim ulan bi mevzu bu kadarmı gudik olur, taşak olur bariz yıkıldım, suçluluk duydum..

Olay şudur Kemal Kılıçdaroğlu cici dedem oluyordu evet aynen öyle, Babaannem 83, Dedem ise 85 yaşında insanlar.. Rüyamda şöyle bir durum oluyordu; Aslında bunu okumayıp diyebilirsiniz '-Lan yorrağm banane senin rüyandan(!)' diye ama ben genede yazayım erkek çocuğuyum mazallah biyerlerim düşer.. Babannem dedemi rüyamda boşuyordu ve Kemal Kılıçdaroğlu'yla evleniyordu bende adamın yakasına yapışmış '-Akepeğye oy veririm ulağn!!! Anam avradım olsun veririm!!' diyerekten tehdit ediyordum sonra sabah uyandım ağzımda afedersin ama gece zenci taşağı yalamışım tadı vardı bu kadar fazla alkol içmemek gerektiğini farkettim.. Sonra pazar gününe merhaba dedim fakat ara ara aklıma geliyorda şöyle töbe töbe diyorum lavuğun kafasına balyozla vurasım geliyor rüyalar çok acayip hakikaten..

Gâvır yapmış abi..

Forgetting Sarah Marshall izlerken Caner Akman'ın genel videolu tacizlerine maruz kaldım başta pek sklemesemde sonra bi bakayım dedim ve hakikaten çok taşak bir yutup işiyle karşımıza çıktı pek sevdim paylaşmak istedim.. Acaba hakikaten böyle bir dalga olsa nasıl olurdu lan dedim..




Bizde Mynet'te site açanlardandık..

Saat gece 4 ve ben yazı yazıyorum Şeltoksmu sıktılar beynime nevrim döndü bu saatte bilmiyorum bütün gece birşeyler uydurup yazıp çizmenin ver'me'diği o hazla oturdum bilgisayarın başına radyasyon kötü şey insanın ecdadını düdüklüyor a dostlar, korkuyorum çocuklarım yeşil doğacak diye..

Ulan baktımda geçmişe şöyle sanırım 12-13 yaşlarındayız o zaman Mynet freehosting veriyordu bizde Cem ile birlikte o dönem akranlarımız counter oynarken biz yazı yazıyorduk birde millete veriyorduk okuyordu ulan ne acayip dönemdi ve konu hep açlık üzerineydi lakin komikti lan, sonra büyüdük eşek kadar olduk yazmayı bıraktık aslında şimdi yazsak belki tutar fakat blog olayları çok sikko herkes yazıyor o kötü birşey evet lan tutmazmış.. Ayrıca bu saatte yazmak hakikaten sıkıcı biliyorum sizide yoruyorda uykusuzluk çok göt birşey ayrıca Baran allaşkına emo saçı yapma çok tırt oluyorsun hacı.. Ek olarak bu yazı Cem'e saygı ve vefa sikkosudur hadi i love so much birader..

Mizah değişiyor lan..

Geçen dergileri karıştırıyorum ev maşallah sahaf dükkanı anasını satayım herneyse bir kaç Şero okuyayım dedimde ulan aldığım keyif yine aynıydı sanırım karikatür çizmeye başlamam Şero'nun Exorcist hikayesini okumamla o dönemlere denk geliyor ee haliyle çocuk kafası taklit ediyorsun kuzenim Serhan var o okuyordu şimdi adam çocuk bekliyor 30 yaşına dayatmış ne çabuk geçiyor ulan zaman dedim kendi kendime koca adam olduk, Timsah mı ne vardı yada Krokodil orada da Umut Sarıkaya çiziyordu onuda alırdık ortaokulda Hayvansın RIZA falan oy oy oy ama kumaşı o zamandan belliydi lakin hep favorimiz eski L-Manyak dergileri ve Lombak dergisinin ilk kuşağı olmuştur şimdi birsürü çizer çıktı çoğu bizim kuşaktan hakikaten hiçbir sike yaramaz mı birader insanlar zorla kötü mizah yapıyorlar sanırım..

Aman yanlış anlamayın o dönemde okuyanlar bilir şu an çoğu yeni nesil olmak üzere olan herkes 'Penguen' ile, 'Uykusuz' ile öğrendi mizah dergilerini falan ama ulan kendimizi şey gibi hissediyoruz biz çocuktuk 'GırGır' vardı bizim zamanımızda diye anlatırdı amcalar, dayılar, anne ve babalar bizde öyle olduk sanırım fakat böyle hee hee der geçerdik eminim şimdiki çocuklarda o şekilde siklemiyorlar ama dinlemeside çok zevkliydi şimdikiler hakikaten bilmez hatta araştırıpta sahaflarda eski dergileri almaz çoğu Yiğit Özgür'ü tanıyor Ersin Karabulut'u tanıyor misal şu anki LombaK köşesi yerlerde sürünmesine rağmen 2000li yıllarda coşturuyordu L-Manyak şehitleri akabinde Lombak Şehitleri derken deli zevk alıyorduk hele ki Duka Film serileri vardır Kaptan Onedin oradan çıkmadır misal bunlar çok güzel çok önemli detaylar geçen ergenliği ve çocukluğu anıyoruzda şöyle birşey vardı misal bizim zamanımızda karikatüristleri hep kafamızda kurardık dergiye gitmeden önce orada canlı canlı görünce heyecanlanırdık sanırım 14 yaşında falandım B.Üstün ile ilk sohbet ettiğimde yaşıtımız gibi davranıyordu Moruk falan diyordu bilenler bilir.. Cem ile ilk dergiye gittik sanırım Lombak aylık dergisi ilk kurulduğu zamanlar kimse gelmeyecekti iş gösterecektik bizde birde imza alacaktık heyecandan 3-4 saat İstiklalde dolaştık sanırım sonra girdik dergiye kimse yoktu bir Müessese Nuri vardı kimse olmadığını söyledi mekanı dolaştık sadece daha sonra tabi tekrar görmüştük her seferinde zevk almıştık şimdikiler o heyecanı anlamazlar zira Facebook denen bir sik çıktı ki çizerlerin otunu bokunu herkes öğrendi sıradanlaştılar bu kötü oldu tabi neyse güzeldi lan hakikaten o zamanlar eğer ki sahaflarda dergileri bulursanız alın derim 500bin 1milyon falandır eski LeMan dergileri olsun LombaK ve L-Manyak dergileri olsun..

Alternatip sitesinde kız tavlamak!

Yok böyle kıyak(!) Abaza mısınız? 25(yazıyla yirmibeş) yaşına geldiniz hala iki kız götüremediniz mi? Evet arkadaşlar size kamu hizmeti hiçbir yerde göremeyeceksiniz çünkü bu yüce insan kaifili gözlemlerine dayanarak hazırlanmış bir çalışmadır bir kere yöntemlerin işe yaraması hakkında garanti veremem ama bundan önce çalışılmış ve sonuç alınmıştır. Öncelikle bildiğiniz herşeyi UNUTUN(!) "-Noluyor yeaa niye unutayım" demeyin unutun siz bi bildiğimiz var değil mi götürmek istemiyormusun lolitaları, çıtırları arkadaşım? Herneyse şimdi dersimize başlıyoruz..


STEP I

Hedefi gözünüze kestirdiniz değil mi? Havadan çekilmiş emo resimlerinizi silin ne kadar artistik erkeksi resminiz varsa ekliyoruz kızlar öyle cücük gibi ibnemsi erkek sevmez bunu bil öncelikle sonra arkadaşlar aracılığıyla kıllandırmadan düşmanı tanıyacağız zaaflarını bileceğiz otunu ve bokunu olmak üzere her detayı kavrayacaksınızki kızın pörfek boy olayı olabilesiniz buna birince evre diyoruz yani düşmanı tanıma evresi dediğim gibi..
STEP II
Arkadaşım şimdi harekete geçme zamanı düşmanın zaaflarını, nelerden hoşlandığını öğrendin şimdi forumda onun üstüne oynayacaksın sakın özel mesajla sarkma angut gibi hergün 300 tane mesaj geliyor en kör topal kıza bile sen düşün yani forumdan ufak ufak sürprizler yapacaksın ilgilendiği şeyler ile ilgili bilgili gözükeceksin hatta o kadar abartıp bokunu çıkaracaksın ki ondan daha bilgili gözükeceksin dalaşacaksın dediğim gibi çevrede yıldırıcı çakallar olacaksın aldırma hedefine kilitlen diğerlerini ekarte et aradan bilginliğin ve ağzının laf yapmasıyla sıyrılacaksın ama çevreylede dalga geç azda sivri dilli ol ama angut olma sonra zaten hatun mesaj atmanı bekleyecek..

STEP III
Uzun uğraşlarının meyvesini toplayabilir yada herşeyi çöpe atabilirsin şimdi çalıştığın yerden sorular gelecek yanlış cevaplar verirsen ve kıza sarkarsan eğer o iş yaştır önce arkadaş muhabbeti koyacaksın asla "-msn varmığ?" demiyeceksin ürkütme civcivi zaten ya o isteyecek ya da senin istemeni bekleyecek ama çabuk olma çıkana kadar bekle kararlı ol AMANSIZ ol arkadaşım cıvıma, yavşama.. Hah aferim böyle...
STEP IV
Tut ki messenger'ı aldın kıza güzel şarkılar at müzik üzerine konuş, sanat üzerine konuş ne bileyim dedikodu yapma ama eğlendir sitcom tadında yaşa işte sonra kız sana sinyali çakacaktır ve artık senindir..

Hayırlı Olsun, güle güle kullan.(%200 gerçektir..)

Giyilmemiş Ekoseye Mektup (nostaljidir)

[blog!.png]
Yer; 11.27am suları Sultanahmet
NewPackbackers Hostel

Kısa bir süre önce yeni ekose tasarımları görmek ve kızlar üstünde nasıl durduğunu test etmek için karargahımdan ayrıldım.. Şu anda çok zor şartlarda yazıyorum yanı başımda Sıla var ve ben bacağımı 90derece açıyla ekranı kapamak suretiyle yazıyorum görmediğini sansamda açıkcası kendimi kandırıyorum.. Neyse değerli horny arkadaşlarım olaylar tam sizin istekleriniz doğrultusunda gerçekleşti.. Istiklal Caddesi dolaylarında bol bol ekoseli kız modeline rastladım göz ucuyla bakmak suretiyle süzdüm hatta pişmiş kelle gibi sırıtarak utanmadan sevgilimede gösterdim..Çimcik ve şiddete maruz kaldım bu doğrultuda görürsünüz ki sizin için nelere katlanıyorum değil mi? Evet arkadaşlar turizm cenneti (Cennette camii olacağını düşünenlere göre hakikaten cennet zira eşek kadar üç tane camii.. Bitanesi hatta kilise çakması..) Sultanahmet'teyiz. Herkes bizi turist sanmakta o derece götümüz kalkık dolaşmaktayız ego masturbasyonu için birebir biyer tavsiye ederim kalmıyacaksanız bari 2 tur atın diyim size.. Hi Mister, Como Esta, Italian demeleri bile götünüzü kaldırmaya birebir..

Çağrı, Muhammed ve Yiğit evet kendimi katmadım kavuşamadık eve gidince Mahşerin 4 Abazası olarak grubu şahlandıracağız, şahlandırdığımızın umarım sadece grup olmasını en içten dileklerimle temenni ederim.. Peçeteler, Ekoseler, Üniformalar i miss us hep beraber(we are together) ne günler gördük ne günler göreceğiz 1 gün daha (one day later bebeim) bakın araya sürpriz ingilizce kelimeler serpiştirdim ecnebi kızlarımız var ve onlarda birşeyleri idrak etsin tabi ben böle we,us, together gibi grupvari romantizm kokulu sinerji yaratacak kelimeleri çeviriyorum ki göte gelmeyin kolay together, miss you falan..

Beginning..


Evet o DeviantART denen yere bende üyeyim ve benimde takip ettiğim bir takım insanlar var fakat insanların kafadan yarısı melankolik şeyler yazıyor dedim ulen allahsız elinde 2milyarlık fotoğraf makinası cebinde 1milyarlık iphone cartcurt hala dünya kötü şu bu amına koyim paran var huzurun var hala neyin muhasebesini yapıyorsun?..

Birde şu oldies-moldies retro olaylarla karı tavlama olayınada ayarım kinder sürprize tav olan kızlar var ya ulan ne ayak lan dedim araştırdım 90 kuşağına özenenler çıktı, bunu daha sonra irdeliyeceğim.. Birde 80's partisine gittim olay sembolikmiş mına koyim bizde sanıyoruz kazağa içimize sokacaz..yok öle birşey..

Birtane hatun var şişman falan böyle çirkinde hani ama egoda o kadar şişman neydi neydi Melis söylemişti bana da hah(!) "bugün bir memur maaşı daha harcadım" ulan şırfıntı marifetmi bu anlatıyorsun son olarak yeni başlamama rağmen blogspot kapatılsın bence birader bu ne ya herkes melankolik hikayeler falan sanarsın her biri Yılmaz Erdoğan her biri Şebnem Kısaparmak şiirleri, yazıları yazıyor 2(yazıyla iki) search yapalım dedik hayattan tüm umutlarımızı kestik ve ardından gelecek yok dedim No Future felsefesini benimsedim sonra kolonyağ falan sürdüm geçti..

Hoşgeldim.


Çok şizofrenik oldu tamam, fakat üstteki zımbırtı blog sayfasında nasıl duruyor diye yazıyorum bunu.. Oha(!) kendimden nefret ettim şu hareketi yaparak resmen, bak hala devam ediyorum... Neyse bu ilk yazı hiçbir anlam içermiyor buradan kimseye evrenin sırrınıda vermeyeceğim bir angut çıkarda "-Evrenin sırrı carpe diem kankeee!" derse sakın aldırmayın delidir diyin geçin aman aman.. Neyse ek olarak koyunlar güzel hayvanlar hakikaten, tamam sustum.